HASTALIKLAR
16.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarının
ihtiyaçlarının yanında kendilerini ikinci plana atarlar.
Yaşamlarının temel alanları için başkalarına öncelik verirler,
kendilerine güvenleri yoktur ve kısa bir dönemden fazla yalnız
kaldıkları zaman şiddetli rahatsızlık hissederler.
Bağımlı kişilik bozukluğu kadınlarda erkeklerden daha
yaygındır. Bir çalışmada tüm kişilik bozukluklarının %2,5’ ine bu
tanı kategorisi konmuştur. Küçük çocuklarda büyük çocuklardan daha
belirgindir. Çocuklukta kronik fiziksel hastalığı olan kişiler bu
bozukluğa daha yatkın olabilirler.
Bağımlı kişilik bozukluğu olan hastalar sorumluluktan
kaçarlar ve liderlik rolünü üzerine alması gerektiğinde anksiyöz
olurlar. İtaatkâr olmayı tercih ederler. Bozukluğu olan kişiler
yalnızlığı sevmezler. “Folie a deux” (paylaşılmış psikotik bozukluk)
de çiftlerden biri genellikle bağımlı kişilik bozukluğundan
muzdariptir. Karamsarlık, kendine güvensizlik, pasiflik, cinsel ve
kızgınlık duygularını gösterme korkusu bağımlı kişilik bozukluğu
olan hastanın davranış özellikleridir.
Mesleki işlevsellikte yetersizliğe yatkındırlar,
çünkü bağımsız olarak süpervizyon olmaksızın iş yapamazlar. Sosyal
ilişkileri bağımlı oldukları kişilerle sınırlıdır ve çok fazla
mental veya fiziksel kötüye kullanıma maruz kalırlar, çünkü
kendilerini koruyamazlar. Bağımlı oldukları kişileri kaybetmek
zorunda kalırlarsa majör depresif bozukluk riski taşırlar. Ancak
tedavi prognozu iyidir.
Bağımlı kişilik bozukluğunun tedavisi genellikle
başarılıdır. İç-görü oryante terapi, davranışlarının geçmişini
anlamasını sağlar ve terapistin desteği ile hastalar terapi
öncesinden daha fazla bağımsız, güçlü ve kendine güvenli
olabilirler.
|